Anadolu Sigorta’nın 85. yılında Anadolu’da kaybolmaya yüz tutan mesleklere ilgiyi artırmak için hayata geçirdiği ‘Bir Usta Bin Usta Projesi’nde yedinci yıl eğitimleri Adana’da yerel el sanatlarından “Ahşap Oyma” kursuyla başladı. Proje kapsamında, Adana dışında dört ilde daha geleneksel mesleklere hayat veriliyor. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, “2010-2015 yılları arasında 30 mesleki eğitim kursu düzenledik ve öğrenciden ev kadınına, işsiz yurttaşlarımızdan esnaflarımıza kadar çeşitli meslek gruplarından, 380’i kadın, 203’ü erkek olmak üzere 583 usta adayına eğitim verdik. “Kaybetmek Yok” ilkemiz kapsamında Anadolu’nun yüzlerce yıllık kültürel ve ekonomik zenginliğini geleceğe taşıyacak ustaları yetiştirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.
Anadolu Sigorta’nın, 2010 yılında hayata geçirdiği, “Bir Usta Bin Usta” Projesi kapsamındaki 2016 yılı etkinlikleri, geleneksel sanatlar arasında büyük öneme sahip olan Adana yöresine ait ‘Ahşap Oyma’ kursuyla başladı.
“Kaybetmek Yok” ilkesiyle hareket eden Anadolu Sigorta, Adana’nın yanı sıra bu yıl dört ayrı kentte daha mesleki kurslar düzenliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın teknik danışmanlığıyla yürütülen proje kapsamında 2016 senesinde İstanbul’da Sıcak Cam Yapımı, Kırklareli’nde Poyralı Köyü Dokuma, Konya’da Keçecilik, Trabzon’da Kemençe Yapımı kursları hayata geçiriliyor. Beş kentte ortalama üçer ay sürecek kurslar boyunca 100’e yakın kursiyerin meslekleri geleceğe taşıyan ustalara dönüşmesi hedefleniyor.
Proje kapsamında, ‘Ahşap Oyma’ kursunun yapıldığı Adana’da gazetecilerle bir araya gelen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, “Anadolu Sigorta olarak, şirketlerin ana faaliyetlerinin yanı sıra doğup büyüdüğü toprakların tarihine, insanına ve geleceğine sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Gerçek anlamda kalkınma için ekonominin yanı sıra kültürel zenginliğe ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle, ülke değerlerinden güç alarak büyüyen şirketlerin; geçmişi sahiplenerek, insanlık mirasını gelecek kuşaklara aktaran projeler yürütmesi büyük önem taşıyor. 85. kuruluş yıldönümümüzü kutladığımız 2010 yılında, “Kaybetmek Yok” sloganıyla başlattığımız “Bir Usta Bin Usta” projesi işte bu yaklaşımın ürünü” dedi.
30 kursta 583 usta adayı eğitim aldı…
10 yılda kaybolmaya yüz tutan 50 meslekten 1000 usta yetiştirmeyi amaçladıklarını kaydeden Musa Ülken, şunları söyledi: “2010-2015 yılları arasında, 30 ilde düzenlediğimiz kurslarda kaybolmaya yüz tutmuş 30 meslek için öğrenciden ev kadınına, işsiz yurttaşlarımızdan esnaflarımıza kadar çeşitli meslek gruplarından, 380’i kadın, 203’ü erkek olmak üzere toplam 583 usta adayına eğitim verdik. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan kursiyerlerimiz, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ortaklaşa verdiği kurs bitirme sertifikasının sahibi oldu. Bu belge daha sonraki dönemde, usta adaylarımızın kariyerinde referans niteliği de taşıyor. Sertifikasını alan birçok usta adayımız geleneksel mesleklerimize hayat verecek girişimlerin ilk tohumlarını attılar ve aldıkları eğitimlerle ilgili atölyelerde çalışmaya başladılar.”
Anadolu’nun ekonomik ve kültürel zenginliğini geleceğe taşımayı hedefleyen projenin, yurtiçinde ve yurtdışında pek çok ödüle layık görüldüğüne dikkat çeken Ülken, 2012 yılında İtalya’nın başkenti Roma’da, Çorum Kargılı kadınların ürettiği Kargı Bezi’nden oluşan kreasyonla defile düzenlendiğini hatırlattı. Kursiyerlerin emeğiyle ortaya çıkan ürünlerin satışı konusunda da destek olduklarını ifade eden Musa Ülken, “Usta ve usta adaylarımızı Genel Müdürlük binamıza gelip personelimize satış yapmaları yönünde teşvik ediyoruz. 2016 yılı boyunca bu çalışmamızı devam ettirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Adana’daki ‘Ahşap Oyma’ kursunun, 7. yılında bulunan Bir Usta Bin Usta Projesinin 32. kursu olduğunu ifade eden Musa Ülken, bu meslek dalıyla ilgili şu bilgiyi paylaştı: “Ağaç işçiliği geleneksel sanatlarımız arasında büyük öneme sahip. Türkler, İslamiyet'ten önce Orta Asya'da ağacı kutsal sayarak bunu sanat yapıtlarında kullanmışlardı. Kurganlarda yapılan araştırmalar sonucu ağaç işi buluntuların yanı sıra at eğer ve koşum takımlarında kullanılan ağaç parçalarına da rastlanmıştı. Ağaç ve ahşap işçiliği; Anadolu'da Selçuklu döneminde gelişerek, kendine özgü bir şekil aldı. Selçuklu ve Beylikler döneminde, daha çok mihrap, cami kapısı, dolap kapakları gibi mimari elemanlarda bulunan ağaç işi eserlerin çok üstün işçilik taşıdığını görüyoruz. Osmanlı dönemi ahşap işçiliğinde ise sadelik hakim. Bu döneme ait çeşitli tekniklere daha çok; sehpa, kavukluk, yazı takımı, çekmece, sandık, kaşık, taht, rahle, Kuran muhafazası gibi kullanım eşyalarıyla; pencere, dolap kapağı, kiriş, konsol, sütun başlığı, tavan, mihrap, minber, sanduka gibi mimari öğelerde rastlamak mümkün. Adana’daki bu kursumuzda, 4,5 ay boyunca 20 kursiyerimiz eğitim görecek. Her birinin bu mesleği hakkıyla yapacağına ve gelecek nesillere taşıyacağına yürekten inanıyorum.”
Bilgi İçin: Lobby İletişim ve Etkinlik Danışmanlığı – Nuray Koç
Tlf: 0212 284 63 63 / 0 530 280 70 52
